SEVGILI ARKADASLAR SITEME HOSGELDINIZ UMARIM ZAMANINIZI IYI DEGERLENDIRIRSINIZ SEVGILER. .

16 Şubat 2010 Salı

ANLAYANA - Artık kadınların GÖZLERİNE ve BEYİNLERİNE bakmaya başlayın...

 2eav2tv1

SEVGiLiLER GüNüNüZüN SENEDE BiR KERE DEGiL, HER DAiM OLMASINI CAN-I GONüLDEN DiLERiM> Selim> BiZ KADINLARI Hiç SEVMEDiK!>> Saçlarını sevdik hele birde sarışınsa daha çok sevdik...
>> Ağızlarını sevdik hele birde şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik...
>> Göğüslerini sevdik...
>> Bacaklarını sevdik hele birde sütun gibiyse bayıldık...
>> Kalçalarını sevdik...
>> Gerçekten güzel vücutlu ve "çıtırsa" daha çok sevdik...
>>
>> Yolda, arabada, televizyonda, internette onlara hep "baktık"...
>> Her yerlerine iyice ve dikkatle! Baktık...
>> Pekiyi görememiş olacağız ki bir daha baktık...
>> Bir daha ve bir daha...
>>
>> Kadınların her yerlerine baktık ama GÖZLERİNE ya hiç bakmadık ya da
>> baktığımızda çok GEÇ olmuştu...
>> Biz kadınlara çok dokunduk! Onlar istese de istemese de dokunduk...
>> Son yıllarda dini motiflerden güç bulanlarımız oldu..
>>
>> Eh yozlaşan toplum ve geç gelen adalet olunca da 13-14 yaşındaki ÇOCUKLARA>> bile dokunmaya başladık!</>     SAPIK damgası yemeyi göze alanlar bile şaşırdı
>> çünkü SAPIK diye haykıran ne kadar azdı! Kimimiz "araştırmacı" oldu icraata
>> geçemedi! Onlar CD ve DVD ler ile idare etti! Hatta SAPIKLARA tepki bile
>> gösterdi... ya onlar ne yaptı? Gerçek dünyada namuslu olanlar sanal dünyada
>> bu çocukları aradı... Aradı. .ve hep buldu!
>>
>> Kadınlara "dokunmada" dünya sıralamasında üst yerlere geldik...2009
>> itibariyle rakamlar oldukça "umut verici".
>> % 40 ını SÜREKLİ DÖVDÜK...
>> %45 ine DUYGUSAL ŞİDDET uyguladık (küfür, hakaret, küçük düşürme)...
>> %16 sına ZORLA SAHİP OLDUK...
>> ve olmaya devam ediyoruz...
>> Tüm bunlara maruz kalan HER 3 kadından biri İNTİHARA kalkıştı ama biz hiç
>> oralı olmadık...(bize ne değil mi? Fener ya da CimBom maç kaybedince çok
>> üzüldük ama kadınlar söz konusu olunca pek oralı olmadık)
>> % 9 una daha MASUM BİRER ÇOCUKKEN bile dokunduk...
>> Ama hep SUSTULAR... çünkü konuşsalar kimse inanmazdı..." kim bilir neler
>> yaptın ki sana tacizde ya da tecavüzde bulundu AMCAN ya da KOMŞUN" bu da
>> sana DERS olsun... ama bu DERS o kadar acıdır ki biz ERKEKLER bilemeyiz…
>> Bizlere sorduklarında %25 imiz "bazı durumlarda KADIN DÖVÜLÜR" demeyi doğal>> bir şey gibi dile getirdikİSLAMİ ÖĞRETİ yalanları ile KADINLARI ve
>> KIZLARI bizlerin KÖLESİ yapmaya başladık ve bu çabalar sonuçlarını vermeye
>> başladı... </>     Artık kadınlar o bildiğiniz kadınlar değil! % 51 i erkekler ile
>> tartışmayı bile "saygısızlık" sanıyor artık...%36 sı kendisi para kazansa
>> bile parasını nasıl harcayacağına karar veremeyeceğine inanmış... ya da
>> inanmak zorunda kalmış...% 52 si "erkek kadından sorumludur" diyecek kadar
>> kadınlığını unutmuş... ya da unutturulmuş. ..% 49 u "erkek ne zaman isterse
>> bana sahip olabilir benim itiraz hakkım olamaz" diyecek konuma gelmiş ya da
>> getirilmiş...
>>
>> Kabul edelim biz kadınları KULLANMAYI çok sevdik... evde,
>> işte,siyasette,okulda kısacası her yerde...Parti kongrelerinde sözde
>> liderler konuşurken arka fonda 3-4 kadın vardı hep...Onlardan VİTRİN
>> yaptık...İMAJ yaptık...başörtülü,normal türbanlı,modern türbanlı ve
>> türbansız....Parti çalışmalarında kapı kapı dolaşanlar hep KADINLARDI..
>> koşturan ve çabalayan hep KADINLARDI..</Miting olduğu zaman onları ön sıralara toplayıp KARANFİLLER attık üzerlerine ve iki lafın birinde
>> anam,bacım edebiyatı yaptık....ama "ANANI DA AL GİT" demek bize daha çok
>> yakıştı!  "Cennet anaların ayakları altında" diye diye büyütüldük...<> ama> ANALARI hep ayaklarımız altında ÇİĞNEDİK... EZDİK. ..TEPİKLEDİK...14 şubat
>> sevgililer günü ya da Anneler Gününde bir kaç saat ara verdik!</>  Ama sonra
>> yine ezmeye devam ettik... İş verirken bile onları hep düşündük! İş yerinde
>> gözümüz gönlümüz açılsın ya da malum niyetler ile BAYAN ELEMAN ARANIYOR
>> ilanı vermeyi çok sevdik...2009 Türkiyesinde KADIN olmanın ne kadar zor
>> olduğunu biz erkekler bilemeyiz...
>> Çünkü artık KONUŞMUYORLAR. ...KONUŞAMIYORLAR... KONUŞTURULMUYORLAR...
>> islam dinini sömüren ve kullanan KARANLIK ZİHNİYET kendi kadınlarını
>> yetiştiriyor. ..susan,itaat eden ve kaybolmuş kadınlar...kızlar. ..hatta
>> çocuklar..Arada VİZYON ya da İMAJ için ortaya "sürülen" kadınlara bakmayın
>> siz..onlarda biliyor "kullanıldıklarını" ama artık düzen kurulmuş...
>>
>> Bu ülkenin kurucusu ATATÜRK 1930 lu yıllarda Türk kadınına dünyadaki
>> birçok çağdaş ülkeden önceden hak ettiği HAKLARI verdiğinde umutlanmıştık.
>> .Çünkü o ATATÜRKTÜ... Kurtuluş Savaşında bebeğinin kundağında mermi taşıyan
>> anayı ya da cephede erkeği ile göğüs göğüse savaşan bacısını unutmadı...
>> İhanet etmedi... Ama BİZ ihanet ettik! Türkiye Nereye Gidiyor? Diye soruyor
>> herkes birbirine...
>>
>> Cevap ne kadarda açık değil mi? Türkiye hızla ve şevkle KARANLIĞA
>> gidiyor...
>> Hatta KOŞUYOR...
>> Çünkü YARATILMIŞLARIN YARISI olan KADIN YOK OLUYOR!
>> Benim anam, bacım, sevgilim, kızım YOK OLUYOR.
>>
>> Kadını YOK OLAN ülkenin gideceği yol bellidir...KARANLIK ve ONURSUZ bir
>> gelecek....Bu işi PLANLI yürütenler İSLAMİ motifler ya da örnekler ile
>> KADININ İKİNCİ SINIF KONUMA gelmesini doğal karşılamamızı bekliyorlar. ..Bu
>> işe KURANI KERİMİ ortak koşmaları ne acı...mesela miras hukuku...erkek
>> çocuğa 2 pay..kız çocuğa 1 pay...ya da kadının erkeğe İTAAT etmesini empoze
>> eden garip ayet ya da sureler...belli ki burada büyük bir istismar
>> var...<> Çünkü tüm alemi yaratan ALLAHIN kendi yarattığını aşağılaması söz
>> konusu bile olamaz...Kuran'ı kendi amaçları için yorumlayanlar KADINI ikinci
>> plana atmayı çok seviyor olabilir ama Biz hiç sevmedik...Şunu o kalın
>> kafanıza sokun....
>>
>>
>> KADIN=ERKEK. ...
>> ERKEK=KADIN dır...
>> Bazı konularda kadın bazı konularda erkek ÜSTÜN olabilir... Ama tüm bu
>> zayıf ve üstün yönleri bir arada düşündüğünüzde tek bir gerçek var;
>> KADIN=ERKEK. ...
>> ERKEK=KADIN. ...
>> Bu GERÇEĞİ kabul etmemek bize her zaman kaybettirecek ve kaybettiriyor. .
>>
>> 8 MART KADINLAR GÜNÜYMÜŞ ! KADINI olmayan ülkenin kadınlar günü olmaz...
>> Kutlanmaz. Burada yazılanlar size ters geldi ise vah benim ülkeme... Çünkü
>> "sizler" sayesinde sonumuz gelecek.
>> KADIN benim diğer yarım ve benim diğer yarımdan vaz geçmeye niyetim yok...
>>
>> Türkiye Ne zaman kurtulur?
>>
>>
>> Ülkenin üniter, ulus ve LAİK devlet yapısına inanan ve SAHİP çıkan 550
>> milletvekilinin YARISI ÇAĞDAŞ TÜRK kadını olduğu zaman bu ülke KURTULUR.Yani
>> 550 vekilin yarısının KADIN olmasını isteyen MİLLİ İRADE..seçmen. .oy
>> kullanan..sen ve ben. Buna karşı çıkanlar o KALIN KAFALARINA soksunlar bu
>> gerçeği. Türk Kadını benim diğer yarımdır ve ben TAM olmak istiyorum...
>> Çünkü onlara İHANET EDEMEM... Tüm bunlara yürekten inanmıyorsanız lütfen
>> "sözde" sevdiğim kadın dediğiniz kadına
>> "SENİ SEVİYORUM" demeyin...
>> Çünkü çok komik ve acınası oluyorsunuz. ...
>> LÜTFEN artık kadınların GÖZLERİNE ve BEYİNLERİNE bakmaya başlayın...
>> Türk Kadını ve erkeğinin daha aydınlık günlerde yaşaması dileklerim ile
>> arz ederim.
>>
  ***ŞEYTAN İÇİN ; BİR DOĞRU ADAM ,BİR MİLYON GÖRMEZDEN DAHA BÜYÜK TASADIR...  
     
8fd99a3f155e10788c08bb745f174d2e

balkan mantısı

balkan mantısı

1 Şubat 2010 Pazartesi

** Ölümcül Hasta mısınız?...

 122682xz5
Ölümcül Hasta mısınız?...
(Doğan CÜCELOĞLU'nun, eğitimindeki katılımcılarla bir konuşmasından alıntıdır. )
 
Doğan Cüceloğlu: Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var mı? 
Bir Katılımcı: Hocam Allah´a Şükür bildiğimiz kadarıyla yok.
Cüceloğlu: Ne güzel! Peki, bana, istisnasız tüm insanların, yani altı milyar insanın da başına geleceği garanti
bir şey söyler misiniz? 
Cevap: (neredeyse otomatik olarak çıkar: ÖLÜM 
Cüceloğlu: Gerçekten de ölüm tüm insanların başına geleceği kaçınılmaz olan tek şeydir.
Doğum da tüm insanların başına kesinlikle gelmiştir ama bundan sonra başa gelmesi kesin olan tek şey 
ölümdür. Başka hiçbir şey insanların tümünün başına gelmeyecektir. Peki, madem öleceğimiz garanti, bu
benim ölümcül bir hastalığım olduğunu göstermez mi? 
Katılımcılar: (Burada sessizce, başlarıyla onaylamaya başlarlar) 
Cüceloğlu: Öleceğim belli ise , benim ölümcül bir hastalığım olduğuda açıktır... 
Peki, ne zaman öleceğimizi biliyor muyuz? 
Katılımcılar: Hayır
Cüceloğlu: Bu saniye içinde olma olasılığı var mı? 
Bir Katılımcı: Evet var.
Cüceloğlu: Ya Yarın ?
Bir Katılımcı: Evet.
Cüceloğlu: Ya 30 yıl sonra?
Bir Katılımcı: Olabilir.
Cüceloğlu: Peki bunlardan hangisinin sizin başınıza geleceğini biliyor musunuz? Mesela bu akşam eve sağ 
salim varacağınızı nereden biliyorsunuz?
(Sınıf sessizce dinlemeye devam eder. Çünkü; genellikle yaşama böyle bakmamışlardır.) 
Cüceloğlu: Peki bir de tersini düşünelim, bu akşam eve döndüğünüzde, bu sabah evden çıkarken sağ salim
bıraktıklarınızı sağ bulma garantiniz nedir? , Var mıdır böyle bir garanti? 
Bir Katılımcı: Yoktur Hocam.
Cüceloğlu: Peki nereden biliyoruz az sonra telefonun çalmayacağını ve evdekilerden birinin az önce 
öldüğünün bize söylenmeyeceğini?
(Katılımcılar burada rahatsız olmaya başlarlar) ve Bir Katılımcı: Hocam konuyu değiştirsek? 
Cüceloğlu: Ama en yalın ve açık gerçek üzerine konuşuyoruz, biraz daha devam edelim bence. Peki, acaba
bunu dün gece bilseydiniz, yani evde akşam birlikte olduğunuz kişilerden birinin yarın ölüm günü olduğunu
bilseydiniz,o zamanı aynı dün gece olduğu biçimde mi geçirirdiniz? Yoksa farklı şeyler mi yapardınız?
Bir Katılımcı: Kesinlikle çok farklı geçerdi Hocam. 
Cüceloğlu: Şimdi sizden rica ediyorum, lütfen bir an arkanıza yaslanın,gözlerinizi kapatın ve bu sabah evden
çıkarken evde bıraktıklarınızdan birinin gerçekten öleceğini düşünün, dün akşamınızı nasıl geçirirdiniz? Aynı 
iletişim mi olurdu? Onunla aynı konuları mı konuşurdunuz? Aynı konular,tartışma yada gerginlik yaratırmıydı 
Yoksa önemsiz hale mi gelirdi? Bu sabah evden çıkarken, bu son görüşünüzde ona ne derdiniz? Onun 
boynuna sarılmakta tereddüt eder miydiniz? Çok sıkı sarılmaya mı, aynaya mı vakit ayırırdınız? Ona,
yüreğinizin derininden gelen bir ´Seni gerçekten çok seviyorum´ demeye ne gerek var diye düşünürmüydünüz 
Onun ölecek olması sizin ona duyduğunuz sevgiyi yoğunlaştırmaz mıydı? 
(Burada bazı katılımcılar ağlıyordur. Belli ki dün akşam yaptıklarından bir kısmının ne kadar anlamsız 
olduğunu şimdi fark etmişlerdir)
Cüceloğlu: Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz, acaba kaç tartışmamızı bu kadar gereksiz biçimlerde yapıyoruz, 
kaçı gerçekten yaşamda karşımızdakinin varlığından daha önemli, hangilerinde ´Şimdi kalbini kırdım, ama
zaman içinde ben ondan özür dilemesini bilirim´ diye kendi kabuğumuza çekilip tartışmaları donduruyoruz. 
Yarattığımız kırgınlıkları tamir etme olanağımız gerçekten var mı? Buna zamanımız gerçekten kaldı mı?

--
1013434eac4928b05

Yürekleriyle Konuşan, Gözleriyle Gülen Kadınlar

 a_547
Bir kadini tanimak...
Yürekleriyle Konuşan, Gözleriyle Gülen Kadınlar
Bütün gel-gitleri
kaprisleri
küçük simarikliklari
korkulari
saskinliklari
hercailikleri
hayal kirikliklari
asklari
terkedilisleri
basarilari
basarisizliklari
kurnazliklari
safliklari
çocuk agizlari
sirinlikleri
küçük yalanlari
büyük itiraflari
kocaman yürekleri ile
kendi olmaya çalisan kadinlari tanimak...
Bir kadini sevmekle baslar her sey ama
Bir kadini tanimakla varilir hayatin sirrina.
Bir kadini tanimaya soyunmak zor ama keyifli bir yolculuga çikmaktir.
Dört mevsimi bir yürekte bulusturur...
Bu yüzden de sürekli sasirtirlar.
Sürprizlerin ardi arkasi kesilmez.
Zordur anlamak onlari...
Benzemek gerekir anlayabilmek için belki de!
Kendi zekasini hatirlatanlari sever
sevgisini göstermekten ürkmeyenleri
Sürprizlere hazirlikli olanlari bir de...
Muson yagmurlari gibi yagarken
Sahra'da çöl firtinasi koparip ardindan günes olup isitabilirler...

Dedim ya bir dünyadir kadinlar yürekleriyle konusan gözleriyle gülen...
Bir kadini sevmekle baslar her sey ama
birkadini tanimakla anlasilir
hayatin sirrina ancak askla varilacagina...

Sevgi arsizidir kadin.
Verdiginden daha fazlasini isteme bencilligini gösterecek kadar sevgi arsizi...
Bu yanini doyurunca simaracagindan korkanlar
birlikte çogalacaklarini bilmeyenlerdir.
Bir kadini sevmekle baslar her sey ama
bir kadini tanimakla kanat çirpilir özgürlügünbütün maviliklerine.
Kendine inananlara
aska inananlara kosar...
Hem yaman bir ask avcisi
hem de engebeli yollarda kosmaktan bitap ask yorgunudur kadin.
Bir kadini sevmekle baslar her sey ama bir kadini tanimakla çikilir keyifli serüvenlere...

Hayatla dalga geçmesini bilir kadin tipki kendiyle dalga geçmesini bildigi gibi.
Agiz dolusu gülüslere teslim olur.
Bir kadini sevmekle baslar her sey ama bir kadini tanimakla tanik olunur tutkularin gücüne...
Göze alandir kadin...
Çekip gitmeyi
sahip olduklarindan vazgeçmeyi
karsilik beklememeyi...
Mücadele eder
kizar
bagirir ama hep sever.
Dedim ya bir dunyadir kadinlar
yürekleriyle konusan
gözleriyle gülen...

Yüregini sevgiye açan ve sevmekten korkmayan bütün kadinlar gibi...
Simdi bir düsünün kaç kadini degil bir kadini taniyabildiniz mi bugüne değin???


2154.Slaytyerim.com (17)

*** DENİZİN İÇİNDEKİ NEHİR

 21mrzx4
                         Inanilmaz ama gercek ve muhtesem...!

Tarihi hadiseler.

Hadisi-serif

Facebook'a Bağlan